Home » Küçükbaş Hayvan Resimleri » Koyunculukta genel sorunlar ve başarılı koyunculukta ilk adım

Koyunculukta genel sorunlar ve başarılı koyunculukta ilk adım

Konuyu Oluşturan Konu Küçükbaş Hayvan Resimleri [115 Tıklama ]

Koyunculukta genel sorunlar ve başarılı koyunculukta ilk adım
4.1. Koyun yetiştiriciliğinde genel sorunlar
4.1.1. Otlak problemi ve otlatma düzeni
4.1.2. Koyunculuğun verimli ve kazançlı duruma getirilmesi
4.1.3. Makina ve teknik malzeme sorunu
4.1.4. Koyunların bakım-besleme ve sağlık sorunu
4.1.5. Kredi sorunu
4.2. Başarılı koyunculukta ilk adım
4.2.1. Doğal ve ekonomik koşulların gözden geçirilmesi
4.2.2. Uygun ırk seçimi
4.2.3. Sürü büyüklüğü ve koyunculuğa başlama zamanı
4.2.4. Damızlık üretimi
4.2.5. Verim denetimi ve seleksiyon
4.2.6. Ürünlerin pazarlanması ve örgütlenme
4.3. Kaynakça

Hayvan yetiştiriciliği içinde önemli bir kol olan koyunculuğun kendine özgü kimi özellikleri vardır. Verim yönleri ve doğal koşullar bakımından isteklerinde farklılık görülen koyunlar at ve sığır gibi büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yanında ayrı bir yetiştirme kolu olarak dikkati çekerler. Kurak bölgelerde ve zayıf otlaklı işletmelerde, büyükbaş hayvan yetiştirmenin güç ve başarısız olduğu durumlarda, koyunculuk daha çekici ve daha avantajlı gibi görünür. Ancak bu bahsettiğimiz durum, daha çok ilkel yerli koyun ırklarının çoğunlukta olduğu ülkelerde göze çarpar. Buna karşılık, iri yapılı bol verimli kültür koyun ırklarının yetiştirildiği koyunculukta da fazla emek ve para sarfı gerekmekte ve değerli araziler bu işe ayrılmaktadır. Ancak entansif karakterde ve yüksek verim düzeyli bir koyunculuk yapılması durumunda yeni sorunlar da ortaya çıkar. Birçok geri kalmış ülkelerde az emek ve az para sarfederek yapılan ekstansif koyunculuk ile entansif koyunculuk arasında önemli farklar vardır.

4.1. Koyun yetiştiriciliğinde genel sorunlar
[Konu Başlığı] [Sonraki Konu]

4.1.1. Otlak problemi ve otlatma düzeni
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Daha karlı ve daha verimli büyükbaş hayvanların yetiştirilebileceği ve değerli bitkilerin üretilebileceği kuvvetli topraklar koyunculuk için kullanılmaz. Buna karşılık zayıf topraklı ve verimsiz öyle bölgeler olabilir ki buralardan en yüksek randıman ancak koyun yetiştirme yolu ile elde edilebilir. Koyunculuk genel olarak ekstansif bir işletme şeklini ifade eden ve otlatma sorunu koyunculuğun başlıca konularından biridir. Gerçi dar arazi üzerinde elden yoğun yem vererek süt tipi koyun bazende et tipi koyunlar yetiştirilmekte, yani entansif koyunculuk yapılmaktadır. Fakat bunlar özel durumlardır. Genel durum şudur ki, otlak koyun yetiştiriciliği ve koyunculuğun gelişmesi için ilk koşuldur.

Koyun yetiştiriciliğinde özel şahıs mali bağımsız otlağa sahip olduğu takdirde iş çok kolaylaşır ve haşarı yüksek olur. Ancak birçok durumlarda otlak otlatma alanlarından birlikte yararlanma zorunluluğu ortaya çıkar. Bu takdirde otlatma bakımından işbirliği yapılması, otlaklardan en iyi şekilde yararlanmaya yardım eder. Otlatma bakımından işbirliği özellikle küçük ölçüde koyun yetiştirenler arasında görülür. Örneğin İspanya’da küçük koyun sürüsü sahipleri çayır ve otlaklardan birlikte yararlanmaları temeline dayanan bir otlatma geleneği eskiden beri görülür. Bu amaçla çıkarılan yasalarda bir hektara düşen koyun sayısı ile meraların otlatma sırası kararlaştırılmıştır. Her kişi ortalama 20 baş koyun ile bölgenin sürüsüne katılır. Ortak çoban tutulur ve koyun başına çoban parası ödenir.

Otlatma bakımından diğer bir işbirliği şekli de yaz ve kış otlaklarının ayırt edilmesinde görülür. Ortak yararlanılan otlaklardan bir kısmı yazın boş bırakılır, kışa ayrılır ve koyunlar yüksek yerlerdeki yaz otlaklarına çıkarılır. Belli bir mevsimde hoş bırakılan otlağa kimse koyun sokmaz. Otlakların dinlenmesi ve bol ot yetişmesi için bu çok yararlı bir yoldur. Turkiye’de hem köy orta malı ortak otlağa ve hem de yaz ve kış otlağı örneklerine rastlamak tayız. Ancak, bizde bu konular devamlı ve düzenli bir ilkeye bağlanmamıştır. Otlakların düzensiz otlatılması büyük tahribata ve ziyana neden olmaktadır. Kimi köylerde kendi çevresinde örnek sayılacak düzenler konmuşlardır. Köy orta malı otlak sistemi bugünkü Türkiye hayvancılığında en büyük sorun olarak çözüm beklemektedir.

Batı Almanya’da kimi bölgelerde, küçük koyun sürüsüne sahip yetiştiriciler kendi aralarında kurdukları kooperatifler yolu ile, koyunlarını ortak otlatma düzeni kurmuşlardır. Bu düzende her yetiştirici bir ya da birkaç pay ile kooperatife katılmaktadır. Bir pay 12 baş koyundan oluşur. Bu kooperatifler daha çok tarlaları gübreleme ve koyun gübresi elde etme yolu ile kazanç sağlamaktadır. Yazın ortak otlatma uygulandığı gibi, kışın otlak olmadığı zamanlarda ortak ağıllarda sürüleri barındırarak ortak yemleme sistemi uygulanır. Bavyera bölgesinde Alp otlaklarından yararlanmak için de yine ortak otlatma sistemi uygulanır. Aynı durum, İsviçre ve Avusturya’da da görülür. Yılların geçmesiyle bu bahsedilen sistemlerde değişiklikler olması beklenebilir.

İsrail’de ortak otlatma sadece göçmenlerin yerleştirildiği yeni kurulmuş köylerde, ailelerin 5-10 baş koyunu bulunması halinde uygulanır. Ortak çoban her ailenin koyunlarını sabahları toplar, otlatır ve akşamları sahiplerine iade eder, çobanın da kendisine ait bir miktar koyunu vardır. Çoban her koyun başına bir miktar para alarak bütün yıl bu otlatma işini yürütür. Yüksek süt verimli İvesi yetiştiren çiftçiler kendileri özel otlaklar yaparlar.

Süt tipi koyun yetiştiriciliğinin ön planda yer aldığı bağ—bahçe bölgelerinde de ortak otlatma gereksinimi büyük ölçüde duyulur. Her ailenin bağ-bahçe kenarında ya da evinin avlusunda beslediği 3—5 koyunun ortaklaşa kurulan civar otlaklarda otlatılması ve böyle otlakların bakım ve ıslahı süt tipi koyun yetiştiriciliğinde önemli bir konudur. Akdeniz ülkelerinde bunun örneklerine rastlamaktayız.

4.1.2. Koyunculuğun verimli ve kazançlı duruma getirilmesi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Yukarıda açıklanan otlatma bakımından işbirliği konusu genel olarak belli bir süre için geçerlidir. Koyunculuğun başarılı ve kazançlı olabilmesi için devamlı organizasyonlar kurulması ve yetiştiricilerin bu organizasyonlar içinde birleşerek ortak amaç için çalışmaları gerekir. Koyuncuların çeşitli problemlerine çözüm yolu arayarak bu organizasyonlar yetiştirme derneği ve kooperatiflerdir.

Yetiştirme dernekleri, üzerinde çalışılan koyun ırkını ıslah etmek, bu ırkı yaymak ve yetiştiricinin çeşitli gereksinimini sağlamak gibi çok yönlü iş görürler. Kooperatifler ise, daha çok koyun ürünlerinin toplanması, işlenerek değerlendirilmesi ve bu yolla yetiştiriciye daha çok kazanç sağlaması amacını güderler. Değerli koyun ırklarının yetiştirildiği ülkelerde her koyun ırkı için bir yetiştirme derneği kurulduğu ve bunların bir araya gelerek federasyonlar meydana getirdiğini görmekteyiz.

Örneğin İsviçre’de koyun yetiştiricileri kooperatifler kurmuşlardır. Bu yetiştiriciler, sürü defterlerine koyunlarını kaydettirmek ve verim denetimini yaptırmak koşuluyla kooperatiflere üye olurlar. Kooperatifleri devlet resmen tanır ve yardım yapar. Kooperatiflerin görevlerini aksatmadan ve ideal şekilde yürütmesi için, çalışmalarını hükümetçe denetlenmeleri ve sorumluluk yüklenmesi kabul edilmiştir. Kooperatifler değerli koçlar elde etmek ve bu koçları korumakla görevlendirirler. Ayrıca mümkün olan yerlerde, ortak otlatma düzenlerinin kurulması da kooperatiflere düşer.

İsrail’de tarımın diğer kollarında olduğu gibi, koyun yetiştiriciliğinde de kooperatifçilik ve ortak çalışma geniş ölçüde göze çarpmaktadır. İvesi koyunculuğunun gelişmesinde bu kooperatiflerin büyük payı vardır. Bugün İsrail’de en değerli koyun sürürleri Kihbutz denilen kollektif çiftliklerde görülmektedir. Bu işletmelerde kollektif mülkiyet, kollektif çalışma ve kollektif hayat yolu egemendir. Kihhutz’da hayvancılık alanında istekli görülen üyelerden bir kısmı bu işlerle görevlendirirler. Bunlar kendi aralarında bir başkan seçer ve onun yönetiminde hayvancılık işlerini yürütürler. Koyunlara ait tüm ıslah çalışmaları ve teknikle ilgili işler birlikte görüşülür ve kabul edilen esaslara göre yürütülür. Mevsimlere göre gereği kadar ek işçi alınır ve süt denetimi gibi fazla eleman isteyen önemli işler aksatılmadan yürütülür. Memleketin bütün koyunlarını ve koyunculuk organizasyon içine alan koyun yetiştiricileri birliği (Sheep Breeders Associatıon) kurulmuştur. Bu birliğin başlıca görevleri: koyun ırklarının ıslahı, koyunculuğun ekonomik bakımdan sağlamlaştırılması, üyelerin daha çok kazanmaları için ortak çalışma ve yardımlaşmayı sağlamaktır. Koyunların büyük çoğunluğu bu organizasyona sokulur. Bu organizasyon İsrail koyunculuğunu geliştirmek için şu çalışmaları düzenle yürütür:

Sürü defterlerinin tutulması
Resmi süt denetimi
Damızlık hayvan satışı
Yeni sürülerin kurulması
Koyun ürünlerinin satışı
Fransa’da çeşitli koyun ırkları için yetiştirme dernekleri ve mahalli kooperatifler kurulmuştur. Bu organizasyonlardan her biri ülkenin bir köşesinde yetiştirilen koyun ırkını ele alarak bölgesel yetiştiricilerin gereksinimlerini karşılamaya çalışır. Koyunculuk için kurulmuş organizasyonlar Federation Nationale Ovine denilen milli koyunculuk federasyonu içinde toplanır. Bu federasyonun merkezi Paris’tedir. Federasyon memleketin her köşesinde yürütülen koyunculuğun sayısız sorunlarını ele alır ve bunlara çözüm yolları arar. Ayrıca, laboratuvarları, makine ve malzeme yapan ve satan tesisleri ve sayısız teknisyenleri vardır. Özel yetiştiricilerle işbirliği ve ortak çalışmalar başarı ile yürütülmektedir.

4.1.3. Makina ve teknik malzeme sorunu
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Tarımsal koşullarının değişmesi koyunculuğu bazen yeni sorunlarla karşı karşıya getirir. Bir yetiştirici tek başına her zaman bu güçlükleri karşılayamaz. Çok kere makina ve teknik malzeme ile ilgili olan bu konular koyunculuğun verimsiz ya da verimli olması sonucuna gider. Bu bakımdan her yetiştirici bu yeni koşullara uymayı ve işletmesinde gerekli yenilikleri yapmayı çok arzu eder. Ancak bu bir para konusudur. İşte bu gibi durumlarda yine yardımlaşma gereği duyulur. Bu duruma en iyi örneği İsrail’deki İvesi koyunu yetiştiriciliğinde verebiliriz. Bol süt verimli İvesi yetiştiriciliğinde sütlerin sağımı için sağım makinesi ve sütü saklama ve mamül hale getirmek için makine ve teknik malzemenin geniş ölçüde kullanıldığı görmekteyiz. İşçiden tasarruf etmek, temiz süt ürünleri elde etmek ve iyi para kazanmak için bu gibi teknik sorunları çözümlemek zorundayız. İspanya, İtalya ve Fransa’da. özellikle süt koyunu yetiştiriciliğinde küçük çiftliklerin sorunlarına çözüm arayan pek çok destekleme organizasyonları bulunmaktadır.

4.1.4. Koyunların bakım-besleme ve sağlık sorunu
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Eldeki koyun sürülerinden bol verim alma ve yeni koyun tipleri geliştirme yolunda yapılan çalışmalarda başarı için karşılaşılan genel sorunların en önemlilerinden sayılan bakım-besleme ve sağlık konuları başka bölümlerde ayrıca ele alınacaktır. Bakım ve beslemenin yetersiz olması, hastalıkların ve asalakların yaygın bulunması durumunda koyunlarda verim azalır. Bu nedenle yetiştiriciyi yakından ilgilendirmekle birlikte çok kere devletin yardım ve müdahalesini gerektirir. Özellikle salgın hastalıklarla savaş konusunda koyun yetiştiricisi devletin desteğine muhtaçtır. Veteriner hizmetlerinin geliştirilmesi ve düzene sokulması bu konuda büyük önem kazanmaktadır.

4.1.5. Kredi sorunu
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Diğer tarımsal üretim kolları gibi koyunculuğun da krediye gereksinimi vardır. Gerekli ilk tesislerin kurulması için gerektiği kadar damızlık satın alma ve kışlık yem tedariki için de zaman zaman kredi aranır. Düşük faizli kredi temin edildiği takdirde, koyun yetiştiricisi başkasına muhtaç olmadan rahat ve bağımsız hareket etme olanağını bulur. Ancak, alınan kredilerin tam yerinde ve yararlı şekilde kullanılması, israfa kaçılmaması ve başka işlerde kullanılmaması gerekir. Krediyi veren banka ve kurumların bu durumları yakından izlemesi zorunludur. Kredilerin düşük faizli olması da önemlidir. Aksi durumda koyun yetiştiricisinin başı derde girebilir.

4.2. Başarılı koyunculukta ilk adım
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

4.2.1. Doğal ve ekonomik koşulların gözden geçirilmesi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Daha önce de bir parça açıklandığı gibi, koyunculuktan daha karlı hayvancılık kollarından birinde yetiştirme yapabilmek için ortam uygun ise koyunculuğa girmek doğru olmaz. O halde doğal ve ekonomik koşulların gözden geçirilmesi ve bu işten anlayan uzmanların fikrinin alınması yerinde olur. Eldeki araziler koyun merası karakterini taşıyorsa, koyunlardan elde edilen ürünler o bölgede ekonomik bir değere sahipse koyunculukta kar var demektir. Elde arazi varlığı koyunculuk için uygun değilse sadece bir hevese kapılarak bu işe başlamak doğru değildir. Ayrıca. ekstantif ya da entansif koyunculuk sistemlerinden hangisi için uygun ortamın var olduğunu da dikkatlice incelemek zorundayız.

Doğal koşullar bakımından kimi koyuncuların uygun durumda olmadıkları halde geniş sürülere sahip olduklarını görmekteyiz. Bu daha çok ortak mera düzenine sahip köylerde görülür. Zenginler büyük sürüler kurar, fakirler ise sadece birkaç koyuna sahiptir. Bizim burada üzerinde durduğumuz durum bir çiftliğe sahip özel yetiştiricinin durumudur.

4.2.2. Uygun ırk seçimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Bölgenin tarım koşulları ve doğa varlığı ile koyun verimlerinin ekonomik durumu yetiştireceğimiz koyun tipi belirlemede önemli etmenlerdir. Tip ve verim yönü belirlendikten sonra amaca en uygun gelecek koyun ırkını kararlaştırmak. koyunculukta başarı elde etme bakımından dikkatle üzerinde durulacak bir noktadır. Verim yönleri birbirine benzeyen ancak aralarında ufak tefek farklar bulunan birçok koyun ırkları vardır. Bu koyun ırkları dikkatle incelenirse görülür ki, bölgenin ve tarım işletmesinin koşulları bakımından her birine özgü kimi özellikleri vardır. Bu küçük farklar ve özellikleri iyi inceleyerek doğru kararı vermek ve uygun ırkı seçmek, sağlam ve başarılı ilk adımı atmak demektir.

Hayvancılık tarihinde büyük ün yapmış Britanya yetiştiricileri, kimi ırkların belli koşullara uyduklarına inanmışlardır. Bu fikir, çeşitli Britanya koyun ırklarının değişik bölgelerde meydana getirilmiş olmasından doğmakladır. Nitekim bu bölgelerden herbiri özel iklim, toprak ve tarımsal ürün koşullarına sahiptir. İngiliz yetiştiricilerine göre, İngiltere’nin arızalı bölgelerinde meydana getirilmiş küçük ve çevik koyun ırkları alçak ova bölgelerine adapte olamamışlardır. İri yapılı sakin huylu ırklar ise alçak ova bölgelerinde meydana getirilmiş olup, bunlarda dağlık ve arızalı bölgelerde barınamaz ve yaşayamazlar. Bunun gibi, merinos koyununun ya da süt tipi diğer bir ırkın kolay ve karlı şekilde yetiştirilebileceği koşullar ve bölgeler birbirinden farklıdır. Türkiye yerli koyun ırklarının ülke içinde dağılışı da incelenirse görülür ki, yağlı kuyruklarla ince yağsız uzun kuyruklular birbirinden farklı iklim ve doğa koşullarına uymuşlardır.

Bugün Türkiye’de Trakya ve Ege Bölgesinde süt ve kuzu verimi yüksek koyun tipleri yetiştirici tarafından çoğunlukla tercih edilmektedir. Yetiştirici kendine göre yaptığı bir hesapla bu eğilimi göstermektedir.

Çeşitli koyun ırklarının değişik çevre koşullarına uyumu üzerinde az çalışma yapılmıştır. Kimi koyun ırklarının kimi bölgelere daha iyi uyum sağlayacağı pek açık bir gerçektir. Örneğin, Türkiye’de yetiştirilen süt tipi koyun ırklarından Sakız ve İvesi ırkı ele alınırsa. İvesi’nin değişik çevre koşullarına çok daha iyi uyduğu görülür. Sakız ise bu bakımdan duyarlı bir hayvandır. İvesi üzerinde Orta Anadolu’da ve Trakya’da yapılan çalışmalar göstermiştir ki uyum güçlüğü yoktur. En çok yağlı kuyruktan doğan ve et kalitesi ile ilgili sorunlar vardır.

4.2.3. Sürü büyüklüğü ve koyunculuğa başlama zamanı
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Koyunculukta sürüler birkaç başlık küçük ev sürülerinden 3000-4000 başlık açık otlak sürülerine kadar büyük değişiklikler gösterir. Çiftlik sürüleri, çiftlikteki üretim şubelerinden biridir. Ancak kimi ülkelerde görüldüğü gibi birçok sürü biraraya getirilerek sadece koyunculuk yapılan bir işletme oluşturulur ve başka şubesi yoktur.

Küçük çiftlik sürüleri büyüklük bakımından, birkaç baştan 300-500 başa kadar değişiklik gösterir. Sürünün büyüklüğünü belirlemede şu noktaya dikkat etmelidir: Sürü büyüklüğü ister 20 baş, ister 50 baş olsun işçi ve ekipman bakımından fazla farketmez. Sadece doğum mevsiminde personel ve ekipman gereksinimi artar. Orta büyüklükte sürüler genel olarak uygun düşer ve 250-300 baş olarak kabul edilir. Böyle bir sürüyü bir çoban idare edebilir.

Geniş otlaklarda sürülerin büyüklüğü değişir ve koyun miktarları artar. Arazinin karakterlerine ve sürülerin yönetim şekline ve hatta yılın mevsimlerine göre sürü büyüklüğü değişiklik gösterir. Ayrıca odak genişliği ve yetiştiricinin koyunculuğa ayıracağı sermaye miktarı da sürü büyüklüğü üzerine etkisini gösterir. Ayrıca sürülerin devamlı aynı bölgede tutulması ya da mevsimlere göre göç edilmesi konusu da sürü büyüklüğünü ve yönetimini etkiler, koyunculuğa başlama zamanı da başarıya ulaşma bakımından ayrı bir önem taşır. Bu, özellikle koyunculuğa ilk defa atılacak kimseler için ve bu konuda deneyi olmayanlar için önemlidir. Küçük bir sürü ile başlamak ve deney arttıkça sürüyü büyütmek en doğru yoldur. Yazın geç aylarında, kuzular sütten kesildikten sonra ve koç katımından önce koyunculuğa başlamak en uygun zamandır. Yılın bu mevsimlerinde civardaki komşulardan ve damızlık satanlardan seçme koyun elde etmek olasıdır. Genellikle bu mevsimde uygun fiyatla koyun alınabilir. Ayrıca kuzulama mevsimine kadar, deneyim kazanmak ve işe alışmak için yeterli zaman kazanılmış olur. Anızlardan yararlanarak koç katım mevsiminde koyun ve koçlar iyi beslenerek kuzu verimi artar. Bu yetiştiriciye ilk heves ve cesareti vermiş olur. Bu arada, ağıl, yemlik ve banyoluk ve diğer küçük ekipmanın tamamlanması da düşünülmelidir.

4.2.4. Damızlık üretimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Koyun yetiştiricisi yüksek değerli damızlıklarla çalışmaya devam edersek ve başarılı olur. Böylece işine bağlanarak geleceğini garantiler. İlk kurucu sürünün yüksek değerli olması istendiği gibi, sürünün iyilerini damızlığa ayırıp. kötülerini sürüden atmak gerekir. Başarılı bir koyunculuk için bu konu çok önemlidir. Yüksek değerli koçlardan yararlanmak ve mümkün olduğu takdirde bu işi yapay tohumlama ile yapmak yetiştiriciye büyük kazançlar sağlar. Bir bölgenin doğal ve ekonomik koşullarında en yüksek karı sağlayacak yüksek değerli damızlığın hangi tip hayvan olacağı da düşünülecek önemli bir konudur.

Damızlık hayvan üretmek ve satmak Türkiye’de sadece Devlet kuruluşlarına ait bir iş gibi kabul edilir. Ancak tarımı ileri gitmiş batı ülkelerinde Devlet Kurumları sadece araştırmalarla doğru yolu bulur ve ilk damızlık materyali ortaya koyar. Bundan belli bir koyun tipini çoğaltmak değerli damızlıklar yetiştirerek piyasaya sürmek özel yetiştiricilerin işi olur. Böylece Özel Damızlık Yetiştiricisi denilen bir yetiştirici grubu ortaya çıkar. Koyunculuğumuzun beklenen gelişmeyi gösterebilmesi için, özel damızlık yetiştirenlerin desteklenmesi ve hatta bu gibi yetiştiricilere devletin hayvan başına pirim vermek suretiyle maddi yardımda bulunması Türkiye koyunculuğunu olumlu yönde etkileyecektir.

Ayrıca her koyun yetiştiricisinin kendi damızlık ihtiyacını karşılayacak şekilde yetiştirmeyi düzenlemesi ve ona göre seleksiyon yapması gerekir. Yetiştirici bu düzeye eriştiği gün, başarılı ve karlı koyunculuğun yolunu tutmuş demektir.

4.2.5. Verim denetimi ve seleksiyon
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Belli bir koyun ırkından en yüksek randımanı almak ve aynı ırkı daha yüksek verim düzeylerine doğru götürmek için. sürülerde verim denetimi ve bilgili bir seleksiyon yapılması zorunludur. Verim denetimi ve seleksiyon başarılı koyunculuğun en önemli konusu olduğundan bunları ayrı bir bölümde inceleyeceğiz.

4.2.6. Ürünlerin pazarlanması ve örgütlenme
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Başka bölümlerde de çeşitli şekillerde değinildiği gibi. koyun yetiştiricisinin başarıya ulaşmasında rol oynayan en önemli etmenlerden biride elde edilen çeşitli ürünlerin iyi fiyatla pazarlanmasıdır. Bu konuda etkili ve önemli bir konu yetiştiricinin örgütlenmesidir. Fiyatların yüksek olduğu dönemlerde her yetiştirici malını satmakta güçlük çekmez. Ancak fiyatların dalgalanma gösterdiği dönemlerde yetiştiricinin durumu iyi değildir. Bu gibi durumlarda kendi aralarında örgütlenmiş ve birlik yapmış yetiştiriciler daha az zarar görür ve normal kazanç sağlayabilirler. Kooperatifleşmenin kimi kötü örnekleri kimseyi yıldırmamalıdır. Kusurlu olan düzen değil, o düzeni yürütemeyen ya da kötü davranışları ile bozan kişilerdir.
ciftlik işcisi coban arayanlar – ciftlik-iscisi-coban-arayanlar

Koyunculukta genel sorunlar ve başarılı koyunculukta ilk adım konusu ile ilgili diğer görselleride burada bulabilirsiniz.

İVESİ KOYUNU

Koyunlar için Ağıl Yapılmasındaki...

Koyunlarda üreme

Koyunlarda Damızlık seçimi

Kuzu üretimi teknikleri

Lütfen Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir